Ercüment Akdeniz
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
Ercüment Akdeniz
No Result
View All Result

Muhalefetin savaşla imtihanı

Köşe Yazıları, Kültür Teori Politika
Muhalefetin savaşla imtihanı
Share on FacebookShare on Twitter

Cumhur İttifakı sadece bir seçim ittifakı olarak görülebilir mi? O, aynı zamanda savaş tezkereleriyle beslenen bir savaş ittifakıdır. Savaş isteyen, savaş konseptinden beslenen, savaş ve silahlanmadan çıkarı olan güçlerin, tekellerin ittifakı. “Ulusal çıkarlar” denen şey gerçekte enerji, silah vd. tekellerin çıkarıdır. Hükümetin bu yolda şimdi iki hedefi var: Suriye ve Yunanistan.

Suriye’ye yönelik sınır ötesi harekat şimdilik askıda görünüyor. Erdoğan yönetiminin NATO ve Rusya’dan almayı umduğu operasyon vizesinin kapsamı ne olacak? Olası bir harekatın çerçevesini işte bu soru belirleyecek. Pazarlıkların devam ettiği anlaşılıyor. Dışarıda komşu ülkelerle barış, içeride Kürt sorununda demokratik çözüm; böylesi bir politika ülke yönetimini elinde bulunduran burjuva kliklerin tercihi olarak görünmüyor.

“Bir gece ansızın gelebiliriz” tehdidinin ikinci ayağında Yunanistan var. Adalarda ABD’nin silah yığınağı, 12 mil tartışması, doğal gaz rezervleri ve taciz atışlarıyla Ege’de gerilim tırmanıyor. Her iki ülkenin halkları da bundan tedirgin. Erdoğan yönetimi kadar sağcı Miçotakis Hükümeti de savaş politikalarından besleniyor. Yunanistan’ı yöneten egemen sınıflar ülkenin topraklarını ve deniz sularını büyük bir hızla ABD ve NATO’nun silah üssü haline getiriyorlar. Yunanistan’da devrimci, demokratik güçlerin, mücadeleci sendikaların itirazına, eylemlerine rağmen yaşanıyor tüm bunlar.

Ege’de gerilim, çatışma, hele de savaş ihtimali halkların yararına değil. Ege’nin iki yakasında hükümetlerin ve egemen sınıfların savaş naraları var. İşçilere, emekçilere ve halklara düşen şey ise barışın sesini yükseltmek.

9 Eylül’de İzmir’in emperyalist işgalden kurtuluş etkinlikleri, AKP’nin savaş politikalarına yedeklenmek istendi. İktidar, bir asır önce emperyalist işgale karşı verilen bağımsızlık savaşını bugün iki halk arasında düşmanlaşmanın aracı haline getirmeye çalıştı. Muhalefete, özelde de Millet İttifakı partilerine buradan yüklenerek yelkenlerini şişirmek istedi. Çünkü savaşa karşı barışı kararlı şekilde savunamıyor olmak, muhalefetin en yumuşak karnı. AKP sıkıştığı yerde tam da buraya çalışıyor.

Türkiye kritik 2023 seçimlerine doğru giderken, bir savaş ya da sınır ötesi harekat ihtimali, tek adam yönetimi için ayakta kalmanın da imkanı. Savaş konsepti milliyetçi oyların konsolidasyonu demek. Grevlerin, gösterilerin, mitinglerin, propaganda faaliyetlerinin yasaklanması aynı zamanda. Ve hatta seçimlerin askıya alınması yahut ertelenmesi nihayetinde. Ama bu hedefin güçlü bir finalle tamamlanması için sadece savaşı ilan etmek yetmiyor. Muhalefeti parçalamak, yedeklemek de gerekiyor.

Kuzeyde hâlâ dumanı sönmeyen Ukrayna savaşı. Rusya’nın kontrollü işgali. NATO’nun bölgeyi toz duman edecek silah yığınağı. Ve bu savaş etrafında toplaşan emperyalist bloklar. Güneyde ise emperyalist vekalet savaşlarıyla yıkıma sürüklenen Suriye. Türkiye’nin de dahlinin olduğu bir savaş sahası bu. Ve şimdi orta yerde, Ege’de yeni bir çatışma ihtimali… Böylesi bir senaryo, kırılmakta olan üç büyük fay hattının birleşmesine de göz kırpıyor aynı zamanda. NATO iki üye ülkesinin savaşına izin verir mi? Şimdilik olası görünmüyor. Ama barışı hedefe koyan savaş konsepti, sadece bölgemizde değil tüm dünyada savaş politikalarına kan taşıyor.

Tekellerin çıkarı uğruna körüklenen haksız savaşlara nasıl karşı durulur? Bunun için sadece savaş başladıktan sonra değil, savaş politikaları daha ilk belirtilerini göstermeye başladığında güçlü bir muhalefeti göstermek gerekir. Ki, bunu yapamayanlar, savaş arabası bir kez yola çıktığında onun stepnesi olmaktan da kurtulamazlar. İki burjuva ittifak seçeneğinden biri olarak Millet İttifakı bakalım burada nasıl bir sınav verecek? Restorasyon, bugüne kadar savaş tezkereleri üzerinden yürüyen proaktif dış politikanın bir el değiştirmesi değilse eğer; “savaşa hayır” seslerinin hem Mecliste hem de meydanlarda muhalefet tarafından yükseltilmesi gerekir. Önceki tezkerelere kalkan eller bu bakımdan hayli düşündürücüdür.

Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar altında ezilen, ekmeği sürekli küçülen Türkiye işçi sınıfı ve ezilen halkın bu iktidardan kurtulması, savaş politikaları karşısında alacağı tutuma da bağlıdır. Bağımsızlık, ülke topraklarında bir başka devletin varlığını kabul etmeyeceği gibi, ülke dışına yönelik işgal ve savaş hamleleriyle de bağdaşmaz. Ekmek ve özgürlük kadar barış mücadelesi de toplumsal muhalefetin imtihanı olacak.

13 Eylül 2022

https://www.evrensel.net/yazi/91594/muhalefetin-savasla-imtihani

Etiketler: muhalefetsavaş
Önceki

Sefer ile Emine ana

Sonraki

Siyasetin nabzı: Trakya’dan notlar

Göç Yazıları

Tigray’dan Suudi Arabistan’a küresel modern köleler

Makinelerin göçü

İçeriden dışarıya mektuplar: Yeni Göçmen Planı

Dört sınır geçtikten sonra

G20’ye su taşıyan sendikalar

Benden size bir film önerisi

Göçmenler neden Trump’a oy verdi?

Göçmen emeği ticaretinde yeni oyunlar

Etiketler

ab adana afgan akp Almanya deprem faşizm filistin gazze grev göç göçmen göçmen işçi göçmen işçiler göçmenler göç ve belediyeler ittifak iş cinayeti işçi işçiler işçi sağlığı iş güvenliği kitap tanıtım korona madenci mücadele mülteci mülteci işçi mülteci işçiler mülteciler nato pandemi pazarkule savaş sendika seçim seçimler suriye Suriyeli suriyeliler sınır Türkiye van yunanistan zonguldak ırkçılık
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
  • Kitaplar

Ercüment Akdeniz

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler

Ercüment Akdeniz