Ercüment Akdeniz
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
Ercüment Akdeniz
No Result
View All Result

Serçeler

Blog, Köşe Yazıları, Kültür Teori Politika, Makaleler
rcument-akdeniz

rcument-akdeniz

Share on FacebookShare on Twitter

Kafanı göğe kaldır, yukarıda başının üzerinde bahar mavisi bir dikdörtgen, çerçevesi dikenli teller. Yukarıda soğuk kar beyazı bulutlar dalga dalga akıyorlar, Edirne’den İstanbul’a doğru.

İpe dizili çamaşırlar dört duvarın içinde L şeklinde. Islak çamaşırlar güneşi bekler. Çatıdan duvar dibine doğru inecek güneş, ağır ağır. Havlular, pantolonlar, gömlekler ve çoraplar. İpe dizili çamaşırlar olmadan avlu ne kadar da boş, ne kadar da soğuk.

Avluda yüksek duvarlar gümüş-beyaz renge boyalı: üzerinde gri çimento lekeleri. Üst kısımda on metre arayla iki sarkık lamba. Yerlerinden sökülmüşler. Voleybol topu sökmüş onları. Lambaları tutan kablolar iki küçük delikten sarkmış.

O iki küçük delik dört küçük serçeyi çatıya çekiyor. Dama giydirilmiş sacın üzerindeler. Çatıda dikenli tellerin üzerinde güneş ışıyor. Serçeler bıcır bıcır konuşup tartışıyorlar. Volta atan mapuslara bakıp: “Buraya yuva kurulur mu kurulmaz mı?”

Avluda mapuslar bugün şen şakrak. Nadir görülür buralarda serçeler ne de olsa. Serçeler bahar, serçeler patlayan tomurcuk ve çiçek kokusu. Serçe gözünde mapushanelerin tepeden çekilmiş fotosu.

Tartışma büyüdü, serçeler ikiye bölündü. Bir çift serçe deliklerden birinin girişine kondu. Delikte kontroller tamam, yuva buraya yapılacak. Gümüş renkli dişi serçe işe koyuldu hemen. Erkek serçe ondan iri, boynunda siyah halkalar. Dişi delikten sünger parçaları koparıyor. Onları yuvanın dışına, avluya atıyor. Ağır işçilik. Erkek serçenin başı döner radar. Etrafı kolaçan ediyor.

Çatıdaki diğer çift kararını vermedi. Bir delikteki serçe çifte, bir de avludaki mapuslara bakıyorlar. Kafaları karışık. Bu işin sonu nereye varacak?

Bir saat kadar sonra hepsi birden uçuveriyor. Gözden kayboluyorlar. Neden gittiniz şimdi?

Ah nihayet, geri geldiler. İki ayrı çift, bıraktıkları yerde yine aynı pozisyonu alıyorlar. Gagasında kuru çiçek dalları. Delikteki dişi serçe yuva yapımında yine. Erkek eş kontrolörlük görevinde. Öteki çift çatıda kararsızlığı koruyor. Aşağıya inmek yok. Yuva yapanlar yoruldular. Delikte kaybolup dinlendiler bir süre. Sonra yine bıcır bıcır sesler.

Bahar serçeleri, koğuştakiler için ne büyük şans. Çatıdakiler her dönüşte delikteki kuşlara bakıyorlar. Çatıdakiler de inse, ikinci deliği yuva eğleseler keşke.

Öğlen vakti güneş tepeden vuruyor. Avluda duvar ve şaptan atılmış zemin kızardıkça kızarıyor. Kuruyan çamaşırlar toplanıyor. Yeni yıkanmışlar asılacak.

Serçeler yine uçtu. Gözden kayboldular. O gün bir daha dönmediler. Ertesi gün ve daha ertesi gün de dönmediler. Demek ki tartışmayı çatıdaki çift kazanmış. Hem dört duvar arasına yuva yapılır mı hiç? Beton bloklara yaşam örülür mü hiç? Yavru serçelere zindan yeri yakışır mı hiç? Tek ağaç dalı, tek çiçek yaprağı, tek yeşil yok ki buralarda.

Mavi gök sessiz ama avlu yine cümbüş. Nadir de olsa tepeden geçiyor kuşlar. Kırlangıçlar, serçeler, kimi zaman beyaz benekli bir saksan. Çok yukarılardan bir doğan ya da atmaca.

Aşağıda zindan. Ağzı kibrit kutuları gibi açık. Sıra sıra koğuş ve avlular. Aşağıda 3 aylıklar, 10 aylıklar, 20-30 yıllıklar.

Aşağıda koğuşların birinde, bizim koğuşta genç Emrecan türkü çağırmakta. “Kan kurşundan silinince kardeş olur eller bana.”

Barış serçelerin kanadında.

Serçeler

Etiketler: serçe
Önceki

Mikrofon başlığı

Sonraki

10 soruda aşırı sağ tehlike nasıl yükseldi?

Göç Yazıları

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü: Mülteciler, haklarıyla birlikte mültecidir

Tigray’dan Suudi Arabistan’a küresel modern köleler

Makinelerin göçü

İçeriden dışarıya mektuplar: Yeni Göçmen Planı

Dört sınır geçtikten sonra

G20’ye su taşıyan sendikalar

Benden size bir film önerisi

Göçmenler neden Trump’a oy verdi?

Etiketler

ab adana afgan akp Almanya deprem faşizm filistin gazze grev göç göçmen göçmen işçi göçmen işçiler göçmenler göç ve belediyeler ittifak iş cinayeti işçi işçiler işçi sağlığı iş güvenliği kitap tanıtım korona madenci mücadele mülteci mülteci işçi mülteci işçiler mülteciler nato pandemi pazarkule savaş sendika seçim seçimler suriye Suriyeli suriyeliler sınır Türkiye van yunanistan zonguldak ırkçılık
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
  • Kitaplar

Ercüment Akdeniz

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler

Ercüment Akdeniz