Ercüment Akdeniz
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
Ercüment Akdeniz
No Result
View All Result

Kadına ve özgürlüğe adanan heykeller

Kültür Teori Politika
Kadına ve özgürlüğe adanan heykeller
Share on FacebookShare on Twitter

Neolitik çağdan, ta 9 bin yıl öncesinden gelen bir doğurganlıkla başlar Arzum Onan’ın “Kadın” sergisi. Ama onun ellerinde yoğrulan kadın bugündedir. Çatalhöyük’ten Tophane’ye, ilk zaman ana tanrıçalarından günümüze uzanan tombul kadın bu yüzden çok güzeldir. ‘Endüstriyel’ bütün yapay ölçütlerin tersine, o sergilenmeyi en çok hak edendir.

***

Tarihin kapısı kadınla açılır. Çağlar kadınla başlar kadınla kapanır. Zira uygarlıklar, emekçi sınıfların ve onların en ezileni olan kadınların görünmez emeği üzerinde yükselmiştir. Ve toplumlar, anaerkil yapıdan ataerkil yapıya geçtiğinden beri kadını zincirleme köleleştirmiştir. Ama yine de o, özgürlüğe kapı aralamak sevdasından vazgeçmemiştir. Sergide, Onan’ın hayat verdiği ahşap kapılardan birinde, ortası kadın silüetiyle oyulmuş ‘beyaz bir gölge’ vardır. O boşluktaki silüet, çağlara meydan okuyan kadının izi ve ölümsüz ismidir.

***

Fotoğraf: Ercüment Akdeniz/EVRENSEL

Arzum Onan, eserlerinde bronz, ağaç, mermer, cam gibi malzemeler kullanmış. Doğrusu “Kadın” sergisinde beni en etkileyen malzeme seçimi ahşap ağaçlar oldu. Kadim Mısır tanrıçalarından esinlenen elbise örneğin; Onan heykelindeki ahşapla muazzam bir ahenk yakalamış. Ahşap ağaç üzerine saplanan metal parçacıklar ise hem desenlerin haşmetine hem de bir mıh gibi çakılı çilelerin kadın bedeni üzerindeki ağır yüküne işaret.

Reklam

Eski Mısır’da insan yüzü hep profilden resmedilmiştir. Bu, resimde perspektifin yerleşmemiş olması kadar; insanı en güzel, en abartılı görünümle resmetme kaygısından ileri gelmiş olmalı. Onan heykeline geldiğimizde; ahşap elbise üzerindeki başın, bize cepheden değil eski Mısır’daki gibi profilden gösterildiğine tanık oluyoruz. Bu tercih, kadına atfedilen kadim güzellemenin başarılı bir uyarlaması sayılmalı. Bir başka ahşap çalışmada ise bereket, kadının sırtına bağladığı başak demetlerinde temsil edilmiş. Mesaj nettir: güzelliği hem öncelleyen hem de tamamlayan şey emektir.

***

Ve yüzyılımıza ait modern bir ağıt: Cumartesi anneleri. Heykelde kadın anlatılacaksa eğer; oğulları, kızları ellerinden alınmış, geriye bir kemik parçası bile kalmamış Cumartesi annelerine de yer verilmelidir elbet, hem de baş köşede… Bitmeyen arayış, bitmeyen hasret ve azap içinde sürekli bir hatırlama eylemidir başa uzanan yaşlanmış el. Galatasaray’da yasaklı meydan uzak değildir Tophane’ye. Bu nedenle serginin baş köşesinde, beyaz tülbenti ve kederi ile içlenen kadın artık bir hatırlatma eylemidir.

***

Fotoğraf: Ercüment Akdeniz/EVRENSEL

Onan’ın heykellerinde kadın, bir tors gibi kolsuz, kanatsızdır. Pas tutmuş dikenli tellerin sardığı yüzler hüzünlüdür. Ve fakat bütün bu kuşatılmışlık içinde, kulağa fısıldanan dayanışma, umut çağırır. Serginin tam orta yerinde, büyük bir ağaç kütlesi içinde, ilk kanat çırpınışlarına hazırlanan yavru kuş, özgürlüktür. Onun irice gözlerinden boşluğa bakanlar, serginin dört yanına dağılmış kadınları bulur, gözyaşı içindeki kadınları. Ama öyle ya da böyle; binbir eziyet ve çileyle de olsa o kuş uçacaktır! Çünkü kadının en güçlü duyguyla bağlandığı iyimser gelecek, yavru kuşun körpecik kanatlarındadır.

***

Karanlık bütün değerler, gargamel burunlu eril dünyanın kafasından fışkırmaktadır. Ve kadınlara bu heykelin arkasından bakanlar, önce örümcek ağına takılır. Dolayısıyla kadının mücadelesi sadece ataerkil dünyaya değil, onu tahkim eden örümcek kafalara karşı durmayı da gerektirir.

***

Oyunculuktan heykel dünyasına uzanan Arzum Onan doğru yolda güzel eserlere imza atıyor.  İstanbul’da, MSÜ Tophane-i Ameri Kültür ve Sanat Müzesi’nde 14 Ekime kadar sergilenecek olan eserlerini, bir imkan yaratın, görün derim.

 05 Ekim 2018

https://www.evrensel.net/haber/362960/kadina-ve-ozgurluge-adanan-heykeller

Etiketler: arzum onanheykel sergikadın
Önceki

O devrimin rüyası görülmeye değer

Sonraki

Kongolu mülteci Enzo İkah: O heykelleri bizi acıtmak için yaptılar

Göç Yazıları

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü: Mülteciler, haklarıyla birlikte mültecidir

Tigray’dan Suudi Arabistan’a küresel modern köleler

Makinelerin göçü

İçeriden dışarıya mektuplar: Yeni Göçmen Planı

Dört sınır geçtikten sonra

G20’ye su taşıyan sendikalar

Benden size bir film önerisi

Göçmenler neden Trump’a oy verdi?

Etiketler

ab adana afgan akp Almanya deprem faşizm filistin gazze grev göç göçmen göçmen işçi göçmen işçiler göçmenler göç ve belediyeler ittifak iş cinayeti işçi işçiler işçi sağlığı iş güvenliği kitap tanıtım korona madenci mücadele mülteci mülteci işçi mülteci işçiler mülteciler nato pandemi pazarkule savaş sendika seçim seçimler suriye Suriyeli suriyeliler sınır Türkiye van yunanistan zonguldak ırkçılık
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
  • Kitaplar

Ercüment Akdeniz

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler

Ercüment Akdeniz