Ercüment Akdeniz
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler
No Result
View All Result
Ercüment Akdeniz
No Result
View All Result

Üç mevsim, 200 gün

Silivri Cezaevi / 6 Eylül 2025

Köşe Yazıları, Makaleler
ercument-akdeniz-200-gun

ercument-akdeniz-200-gun

Share on FacebookShare on Twitter

“Düşünüyorum Öyleyse Varım” demişti Descartes. Ama haksızlıklar dünyasında düşünmenin, düşünceyi sözle yazıya ifade etmenin bedeli hep ağır oldu…

“Düşünüyorum öyleyse vurun” diye bir başlık atmıştı köşe yazısına İlhan Selçuk. Düşünceyi sayfalara taşıyan gazetecilerin vurulduğu zamanlardı.

“Düşünüyorum öyleyse tutuklayın” denecek zamanlardayız şimdi. Hakikatin peşinde koşan gazetecilerin “ödülü” bir cezalandırma sistemine dönüşen uzun tutukluluklardır artık.
Üç mevsim, 200 gündür dört duvar arasında ve demir parmaklıklar arkasındayım.

Aziz Nesin hikâyelerine, Nasreddin Hoca fıkralarına esin kaynağı olacak son derece absürt suçlamalar nedeniyle özgürlüğümden mahrumum. İlk duruşmam 84 gün uzağa, 23 Ekim tarihine ertelendi. “Çok istisnai haller dışında tutukluluğa” itirazın yahut uzun tutukluluklara popüler siyasetçilerden gelen itirazın pratikte karşılığı yok.

Her şeye, tüm zorluklara ve yaşadığımız ağır hak ihlallerine rağmen hakikatin gün yüzüne çıkacağına ve kazanacağına eminim.

Talebimiz; sadece benim değil, tutuklu bulunan tüm gazetecilerin ve elbette haksız hukuksuz biçimde cezaevlerinde tutulan siyasetçilerin (vicdanı daha fazla kanatmadan) serbest bırakılmasıdır.

Karda kışta yağmurda, kimi mevsim kızgın güneşin altında, kimi zaman adliye koridorlarında, haber ve köşe yazılarında; beni/biz gazetecileri yalnız bırakmayan, isimlerini saymakla bitiremeyeceğim herkese yürekten teşekkür ediyorum.

Halkın haber alma hakkı için; adalet, demokrasi, emek ve barış için, tüm dostlarımla ve meslektaşlarımla birlikte hakikatin peşinde koşmaya devam edeceğiz.

Sizleri Goethe’nin dizeleriyle selamlamak istiyorum:

“Işık, ışık, daha çok ışık…”

Sağlıkla kalın.

Üç mevsim, 200 gün

Etiketler: ercüment akdeniz
Önceki

Barış nasıl gelecek?

Sonraki

Hayatın tozuyla toprağını üstünden silkeledikten sonra

Göç Yazıları

Ebabiller

Hapishane mültecileri -1

Göç, düşmanlık ve tahayyül

Masum değilsiniz hiçbiriniz

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü: Mülteciler, haklarıyla birlikte mültecidir

Tigray’dan Suudi Arabistan’a küresel modern köleler

Makinelerin göçü

İçeriden dışarıya mektuplar: Yeni Göçmen Planı

Etiketler

ab adana afgan akp Almanya deprem ercüment akdeniz faşizm filistin gazze göç göçmen göçmen işçi göçmen işçiler göçmenler göç ve belediyeler ittifak iş cinayeti işçi işçiler işçi sağlığı iş güvenliği kitap tanıtım korona mektup mücadele mülteci mülteci işçiler mülteciler nato pandemi pazarkule savaş sendika serçe seçim suriye Suriyeli suriyeliler sınır trump Türkiye van yunanistan zonguldak ırkçılık
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
  • Kitaplar

Ercüment Akdeniz

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Göç Yazıları
  • Yazılar
    • Köşe Yazıları
    • Makaleler
    • Kitap Hakkında
    • Kültür Teori Politika
  • Kitaplar
    • En Güzel Şarkı
    • Göç ve Belediyeler
    • Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi: Sekizinci Kıta
    • Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına: Sığınamayanlar
    • Suriye Savaşının Gölgesinde: Mülteci İşçiler

Ercüment Akdeniz